15 Ağustos 2008 Cuma

KISA KISSALAR No:1


Uzun Hüseyin Abi


Herkes öyle çağırırdı Hüseyin Abi'yi.Boyu 2 metreyi geçiyordu.Adı bir konuşmada geçecek olsun hemen "Hee bizim Uzun Hüseyin mi?" denirdi hemen.İşin komiği hiç kimse uzun boyundan başka ne gibi bir özelliği olduğunu,nasıl bir hayat sürdüğünü bilmezdi.Genelde kahvehanede tek başına takılır, bir paket Tekel 2000'i köşesinde bitirir,dışarıya uzun uzun bakıp sonra kalkar giderdi.Genelde kahveye girenler "Uzun, naber?" diyerek selamını verir o da başıyla selamı onaylardı.Zar zor ağzından kelimeler çıkardı.Kendisi mi öyle ister, yoksa kimse onunla konuşmak istemez orasını bilmiyorum.Kılık kıyafeti ise gayet düzgündü yani dışarıda yatıp kalkan tiplere de benzemiyordu.

Bir gün memurluk yaptığım kurumdan çıkıp yolumun üstünde olan kahveye yorgunluk çayımı içmek için uğradım.Uzun Hüseyin Abi yine köşede oturmuş, kemikleri tek tek belli olan titrek eliyle sigarasından son nefesini almaktaydı.Dayanamadım yanına yanaştım:

-Selam Hüseyin Abi.

-Selam evlat.

-Abi sana niye herkes "Uzun" diyor.

Gülümsedi,beni şöyle bir süzdü:

-Sana niye demiyorlar?

Boyum orta karar bir şeydi:

-Onu demek istemedim.Yani uzun olmandan başka mahallede kimse senin hakkında bir şey bilmiyor.Başka hiç bir özelliğin yok mu veya yaptığın birşey?

-Estergon Kalesini fetheden komutan değilim ne yazık ki.

-Yani ne bileyim abi evli misin,ne iş yaparsın kimse bilmiyor.Varsa yoksa boyunun uzunluğu.Hiç mi rahatsız etmiyor seni?

-Hayır,halimden memnunum.

Artık o can alıcı soruyu sormalıydım:

-Peki abi ya boyun uzun olmasaydı,o zaman ne yapacaktın?

Birden suratı düştü.Hiç bir şey demeden uzakta bir noktaya bakmaya başladı.Konuşmanın burada bittiğini anlayıp kalkıp kahveden ayrıldım.

Sonra bir hafta kadar kahveye uğramadım.Daha sonra uğradığımda, Hüseyin Abi'nin yerinde oturmadığını farkettim.Sordum soruşturdum 4 gün önce ölmüş olduğunu öğrendim.Bizim mahallenin mezarlığına gömülmüş, hemen kalkıp mezarlığa gittim.

Uzun bir mezar taşı kondurulmuştu kabrinin önüne.Bu sayede 55 yaşında olduğunu da öğrenmiş oldum.Fatiha okurken mezarlığın bekçisi yanıma geldi:

-Mahalleli kendisi gibi uzun bir mezar taşı yaptırdı Hüseyin'e.Tabut bulmakta da zorlanmışlar duyduğuma göre dedi gülümseyerek.

Ben de gülümsedim.

Öldükten sonra hatırlanacak bir meziyete sahip olmanın mutluluğuyla gitmişti belki de öteki diyara Hüseyin Abi.Sonra kendimi düşündüm.Sabah 9 Akşam 4 memurluk yapan,sadece kendisinin okuduğu hikayeler yazan Vasfi olarak hatırlanacak mıydım acaba?

Kahvenin köşesinde Tekel 2000'den bir nefes alıp "Keşke uzun boylu olsaydım be!" dedim kendi kendime."Evet" dedi arkadaşım "Kızlar uzun boylulardan hoşlanıyorlarmış"

Gülümsedim...Bir nefes de Uzun Hüseyin için çektim...


14 Ağustos 2008 Perşembe

AL PABUÇLARINI VE GİT! - Zafer Peker

Sevgilinizden ayrılmak isteyip de ayrılamıyor musunuz?

BÜYÜK HİZMET!!

Ona bu şarkıyı dinletin ve kolay kolay ayrılın...

Ama bu şarkıdan sonra işler ters teper, iyice birleşirseniz orasına karışmam :)

6 Ağustos 2008 Çarşamba

KİM DAHA KOMİK?





-Merhabalar efendim. Ben Kim daha komik adlı programın sunucusu Nuri.Hepinize saygılar sunmayı kendime bir borç bilmekten büyük onur ve kıvanç duymaktayım efendim.Efendim ne diyorduk.Kim daha komik?Komiklik nedendir bilinmez insanda bulunan en önemli bir meziyetmiş gibi gösterilmekte bazen.Bir ortama gittiğinizi düşünün illa ki birisi bir komiklik yapıp ortamdan prim toplamaya çalışmaz mı efendim soruyorum size?Yani kimse demez ki ben bu ortamda ciddi durayım da herkes beni de sevsin diye düşünmez.Komik olan daha çok sevilir nedendir bilinmez.Kızlar kendisini güldüren erkeklerden hoşlanır diye bir laf da var mesela.Mesela bir kıza bunu bir soralım:
-Merhaba efendim kızsınız değil mi?
-Aa o ne biçim soru be sapık şey!
-Bunu evet olarak algılayarak bir soru sormak istiyorum size.
-Buyrun zor olmasın ama ehi ehi hi…
-Nasıl erkeklerden hoşlanıyorsunuz?
-Hmm dürüst olmalı ilk olarak çok önemli bu. Sonracığıma yalan söylememeli…
-Kim öğretti bu lafları size hepiniz aynı şeyi söylüyorsunuz?
-Efendim..?
-Neyse önemli değil.Sizi güldüren erkeklerden hoşlanır mısınız mesela?
-Yaaaani!Yanımda put gibi oturacak değil ya neşeli olsun.Her ortama uysun.Adam gibi adam olsu…
-Tamam sus!Görüyorsunuz efendim ortalama bir kıza gittik sorduk ve beklenen cevabı aldık doğal olarak
-Aa sensin ortalama ne biçim konuşuyorsun sen manyak!
Komiklik ciddi bir iştir sevgili okuyucular her kes yapamaz bunu.Zorlama komiklik ise ne yazık ki hiçbir yere varmamaya mahkumdur. Mesela siyasi komiklik dersek, bunu doğru düzgün yapanlar var onlara sözüm yok.Ama bu ülke bir Olacak O Kadar sürecinden de geçmiştir.Yıllardır aynı tarz komiklikere yıllardır aynı tarz bir gülüşle gülmüşüzdür.Mesela:
-Hanım kıçımdaki kazığa bak!
-Ne girdi lan kıççına?
-Hökümet yine zam yapmış aha bu da onun kazığı
İZLEYİCİ:AHA AHA HA! Adamın kıçına kazık girmiş ne kadar komik! Ve ek olarak AHA AHA HA! Adam ve kadın şiveli konuşuyor.
1 YIL SONRA…
-Uyy henimciğum haçan kiçime bir baksan deyiyorum..!
-Uyy da haçan ne girdu kiçina?
-Hükümet yine zam yapmuş da.(ZOOORT…!) Ula gaz kaçırmaya bile korkiyurum haçan hükümet doğalgaza zam yapmuş daa!
İZLEYİCİ:AHA AHA HA! Adamın kıçına kazık girmiş.Ek 1 AHA AHA HA!: Adam osurdu! EK 2 AHA AHA HA!: Adam ve kadın şiveli konuşuyor(Hem de laz şivesi!İşte buna ben bir kez daha gülerim AHA AHA HA!!!...)
Evet sevgili okuyucular derseniz ki Nuri, sen bunlara gülmüyor muydun? Gülüyordum efendim ne yapabilirdim başka bir alternatif yoktu ki.Alternatif deyince aklıma geldi.Bazı durumlarda komik olmasa bile gülmekten başka alternatifimizin olmadığı durumları hepimiz yaşamışızdır.Ya komikliği yapan adamın statüsü bizden daha yüksektedir.Ya da karşımızdakini kırmak istemeyiz.Bilmeyiz ki biz böyle yalandan gülerek adama iyilik değil kötülük yapmaktayız.Bu karşımızdakini mizah yaşamında derin bir yara açacak ve kendini komik görmeye devam edip bu tip salak saçma espriler yapacaktır.
Ben Nuri olarak en çok neye gülerim biliyor musunuz.Mesela birisi bir fıkra anlattı.Ama kimse ya anlayamadı (ki genelde böyle olur) ya da beğenmedi.Ama gülmek de zorunda.Adam fıkra anlatmış gülmezsek ayıp olacak.İşte o fıkranın bitiminden sonra “acaba gülsem mi, gülmesem ayıp olur” düşüncesini yaşayan insanların yüzündeki ifadedir.Fıkrayı anlatan da karşıdakileri iyice bir süzer gülenin olup olmadığına bakar.Eğer gülen olmazsa Waterloo seferinden dönen Napolyon gibi kötü hissedecektir kendini.Bütün hayat enerjisi alınır o zaman ve bütün özgüveni de sıfırlanmış olur.Neymiş efendim anlattığı fıkraya yaptığı espriye gülünmemiş.
-Nasrettin Hoca da “Eee “ demiş “Böyle başa böyle taraak!” (Gözüyle etrafı süzme)
-Eeee? Bu kadar mı?
-Evet.Komik değil miydi? (Yaşam enerjisi yavaş yavaş sıfırlanıyor)
-He he he güzeldi evet.Demek böyle başa böyle tarak demiş.İlahi Hoca komik adammış rahmetli.Allah rahmet eylesin.Yattığı yer nurla dolsun.(Konuşmayı uzatarak anlamaya çalışmak.Anlamamak ve konuyu değiştirmeye çalışmak)Akşehirli di mi hoca?
(Başka biri)-Üfff iyreençti bi daha fıkra anlatma bence!
-Ya tam anlatamadım.Ama bizim bir Muzaffer Abi var o daha bi değişik anlatıyor.Bir de ondan duy sen yerlere yatarsın gülmekten.Daha ne fıkralar var onda bir bilsen.Böyle komik komik anlatır o.Bir tanedir bizim Muzaffer Abi.(Knock out!Kendinin bitirip elin Muzafferini göklere çıkarmak bi de utanmadan bundan da prim elde edeceğini ummak)
(Üfff iyreençti bi daha fıkra anlatma bence!) tabiri boşa kullanılmış değil sevgili okuyucular.Bu tarz lafları edenler her zaman kendilerini en komik sandıkları için başkası ne anlatırsa anlatsın bu hava içindedirler.Peki bunu diyen tıynetsiz adama “Evet iğrencim değil mi hahaha!” diyerek kötü espri yaptığı için kendisinin göklere çıkarılmasını uman adamlara ne demeli sizce.Ben bir şey diyemiyeceğim sevgili okurlar.Terbiyemden ödün vermek istemiyorum
Mesela bizde düşene de gülünür:
-AAAAAaaaaah….!!!1
-Puhahahah adam düştü la (yanındakini dürtmek) ne acayip la hahaah.
-Evet 7. Kattan
Iyyy iyreeçti değil mi.Neyse buna laf söylemiyeyim ayıp olmasın.Bence kendine çok gülünmesini istiyorsan çok da popüler olmasın.Yani etrafında bolca yalaka olmalı.Sana ne kadar gülünüyorsa o kadar da havan olur ortamda.Saray soytarılarına da gülünür ama sarayda ne kadar havası vardı orası meçhul.Tabi Woody Allen değilseniz(bknz: Everything You Always Wanted to Know About Sex*But Were Afraid To Ask fimi)
Evet sevgili okuyucular.Bir programda herhalde son bulmak üzeredir şimdi diye düşünüyorum.Aslında belirtmek istediğim çok şey vardı kafamda ama canlı yayının cilvesi unutuyor insan.Bu arada ben komiklik ile ilgili konuşurken bu satırların yazarı da komiklik yapmaya çalışmakta.Bu nasıl iştir anlayamadım.O yüzden de size sormak durumundayım?
Kim daha komik?






(Bu resimler gugıldan komik görsellerini aratınca çıkanlar.Bol bol gülün ve arkadaşlarınızla paylaşın.Eminim onlar da sizin gibi çok güleceklerdirrrrr...RİYA: )

1 Ağustos 2008 Cuma

Sevgili Günlük

Bu gün hiç bir şey olmadı!


Bir günlük tutsam diye düşünüyorum da bazen.Acaba ne yazarım ki ona diye de düşünüyorum tabi.Herhalde yazacaklarımın %80'i yukarıdaki gibi olacaktır.


"O zaman sende bir şey yap kardeşim seni tutan mı var?" diyebilirsiniz.Peki ben sizi dinler miyim acaba bak orası meçhul.


Hem neden sizi dinleyecek mişim ki?


Siz kimsiniz?


Siz var mısınız?


Niye ben böyle "sizli" "bizli" konuşuyorum ki seninle kardeşim.


Bugün 2 film izledim ama, bak burası önemli.


1.'si Love Guru diye saçma sapan bi şey.Buz Hokeyi pistinde cinsi münasebette bulunan filler cinsinden bir mizah duygusuna sahipseniz tam size göre diyebilirim.(Ulan hala "siz" diyor!)


2.si bir Fransız filmi (Evet izlerim!) adı da :Eeee şey adı hearlı meartlı bi şeydi.Heh "Kalbimin Durduğu Gün" gibi bir adı vardı işte her neyse.Konusu da piyano çalmaya çalışan, evlerine fare koyup milleti kaçırmaya çalışan kahramanımız Roman Duiris'in yer yer güldüren yer yer hüzünlendiren ama çoğu yer sıkan hikayesini anlatmaktaydı.Niye böyle boş boş bahsediyorum filmlerden acaba?Ben mi boşaldım yoksa filmler mi boş artık karar veremedim.(Her fransız filmi güzel olacak diye bir kaide yok ki kardeşim.-İyi dedin üstat!)


Heh bi de yan tarafta cama çıkan bi kedi var.Tepki versin diye bilgisayardan kedi sesi dinlettim.Tın bile demedi (o ne biçim bi tanım öyle.-başka bi şey bulamadım üstat.-Bana üstad deyip durma!-Ne diyeyim?-Siz diyebilirsin.-???!!!???)


Bi de diyorsunuz bi şey yap diye.Kedi tepki vermedi diyorum.Tepki verseydi neler olurdu kimbilir.(-Yaa evet ne demezsin.-La bi sus!!...)