
Kenan Dimler'le
Sohbet
-Selam Kenan naber?
-İşte bunu anlamıyorum bir türlü
-Neyi anlamıyorsun?Afedersin anlayamadım?
-Bu ilk görüşte bir insanı gördüğünde neden hemen naber diyorsun?
-Nasıl neden?Kibarlık olsun diye karşındakinin halini hatrını soruyorsun.Bunda anlayamayacak ne var?
-Yani karşındakinin nasıl olduğu senin için çok mu önemli?
-Yani.Bir derdi olabilir ne bileyim bir sıkıntısı olabilir...
-Peki bir sıkıntısı derdi varsa sen bu soruyo sorduğunda "Çok sıkıntılıyım" mı der karşındakiler?
-Demezler herhalde.Belki de sıkıntısını karşısındakiyle ilk olarak paylaşma taraftarı olmayabilir.
-Yani ne der karşındaki sen ona o soruyu sorduğunda
-İyiyim der herhalde.Her insanın dediği gibi elbette.
-Ama sen ona nasıl olduğunu sormuştun ve o da sana cevap olarak iyiyim dedi değil mi?
-Evet
-Sen diyorsun ki belki de bir derdi vardır hemen paylaşmak istemez bu derdiyle beni sıkmak istemez.O zaman niye soruyu sorduğunda sana iyiyim diye cevap verir?
-Belkide derdini hemen söylemez.Konuştukça derdini açar.Ne bileyim?
-O zaman sana ilk başta yalan söylemiş olur,öyle mi?
-Yalan söylemek demeyelim istersen.Yani bir düşünsene.Sen birisinin yanına gidiyorsun "naber" diyorsun.O da "Sorma çok kötüyüm, çok fenayım..." diyor.Olabilir mi böyle birşey?
-Çok kötü çok fena ise söylemesi lazım.
-Evet.Ama neden aynı şey kendi "modern" yaşantımızın içinde olmaz?
-Biraz komik kaçmaz mı?Çok yakın arkadaşınsa tamam söyleyebilir.Ama mesela patronunu yolda görüp de böyle bir şey söylesen bu tip bir cevap vermeyeceği aşikardır.
-Mesela tanımadığın bir akrabalık ziyaretine gittin.Orda konuşma nasıl olur?
-Herkes birbirine nasılsınız diye sorar.Alınan cevaplar da hep aynıdır ama.Amca halaya sorar "Allah'a şükür iyiyim siz nasılsınız?" cevabını alır.Sonra ne bileyim yiğen halaya tekrar sorar yine aynı cevabı alır.Bu bir sirkulasyon şeklinde devam eder.
-Sanmam.Genelde soğuk bir ortam olur o tip yerlerde.Millette ne bileyim sanki görevini tamamlamış olmak için bu soruları sorar.Yani karşındaki "Hastayım 2 aylık ömrüm kalmış" dese "Allah iyilik versin" cevabını verecekmiş gibidir.
-Bak işte aslında dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz.Sen cevabını merak etmediğin bir soru soruyorsun.Karşındaki de sana yalan söyleyerek cevap veriyor.Böylece yalancı konumuna düşüyor direkman.Sonra da toplumda neden sağlam ilişkiler olmuyor diye hayıflanırız.Daha başlarken bir yalanın üzerine kuruluyor ilişkiler.Neden biliyor musun.Çünkü samimi değiliz.Teyzelerden bahsettin.Onlar düşündüklerini hemen söyler diye.Çünkü o teyzelerin senden hiçbir çıkarı olmaz.Ama bizim hayatımızda herşey samimiyetsizliğe herşey çıkar ilişkisiyle yürür.Sen samimiyetsiz bir soru sorarsın o da sana aynı samimiyetsizlikle cevap verir.Çünkü sen sorduğun o sorunun altından bir çıkar elde etmek istersin.
Düşün bi bak.Yolda giderken bir tanıdığını gördün ."Naber" dersin.Adam geçip gidiyor nasıl olduğundan sana ne .Ama senin aklında onun hatrını sorduğun için elde edeceğin bir çıkar vardır.Ve de sevgili Numancım çıkarın olduğu yerde samimiyet hiç bir zaman olmaz.
-Anlamıyorum.Yani bir insan gerçekten iyi olamaz mı da sonra iyiyim desin.
-Bence iyi kelimesi çok samimiyetsiz bir kelime
-Nasıl yani?
-İyi kelimesi altında milyon tane anlam barındıyor da ondan.Yani bir şeyi veya olayı nitelendiriken hemen "iyi" yaftasını yapıştırısın.Meselenin özünde o olayı veya şeyi anlamamışsındır bile.İyi deyip başından savmak istersin.Çünkü yüzleşmekten korkarsın bu tip şeylerle.İyi etiketini vurup hemen kurtulmya çalışırsın ki bu olayı derinlemesine düşünüp değerlendirmeyeyim.Ya da birisine dokunup benim çıkarlarıma ters düşecek bir olay olasın diye."Sınav nasıl geçti?-İYİ" "Yeni arabam nasıl?-İYİ" Böyle olmuyor mu bu işler?
-Yani.O zaman diyorsun ki 4 notu çok samimiyetsiz bir not.
-Aynen öyle.Ya çalışmayıp "0" alırsın ya çalışıp "5" alırsın.Yarı çalışıp "4" alınca ne olabilir ki o işten.Söylesene okullarda aldığın "2","3","4" notlarından hangisi aklında ki.Çünkü o aldığın notlar sana hiç bir şey kazandırmamıştır.Ya çemberin içinde olacaksın ya dışında ortalarda sürünür gidersen hiç bir şey olamadan silinip gidersin.
-Aslında sana katılmadığım yerler hala var.Mesela ben İngilizce'den hep 4 alırdım bak unutmamışım.
-İstikrarlıymışsın, o yüzden unutmamışsın.Yani çemberin çevresinde durmadan dönüp durmuşsun.
-Olabilir.Ya nerden nereye geldik.Halbuki sadece naber demiştim sana.E o zaman ne diyeyim ki ben seni görünce?
-"UGH!" derim ben
-Ugh mu?Ne anlamı var ki?
-Hiç bir anlamı yok.Güzelliği de orada zaten.
-İyi o zaman.Ugh! Kenan.
-Sana da UGH! Herkese UGH!!!
(Kenan Dimler sohbetleriyle bizimle (benimle) olmaya devam edecek efendim...)
1 yorum:
güzel yazı
aferin
Yorum Gönder