1 Haziran 2008 Pazar

İZLEDİĞİM FİLMLER

NOT:PARANTEZ İÇİ KONUŞMALAR NEDİM'İN İÇ SESİDİR...


NOT2:05.10.2007 TARİHLİ YAZIMDIR...





(FİLME GİRMEDEN ÖNCE...)


Berke: HACIM HANGİ FİLME GİTSEK ACABA?

Hürcan: Benim için farketmez abi.Her türlü film olur benim için.Elif ne der acaba?

Elif: Bilemiicem Ratatuydaki fare çok şirin ona mı gitsek acaba?Hi hi hi...

Berke: Çocuk muyuz kızım şöyle vurdulu kırdılı bi şey varsa ona gidelim

Hürcan:Bence bayanların dediği olmalı.Hem artık bu tip animasyon filmleri sadece çocuklar için yapılmıyor ki!Ben mesela Japon mangalarını çok beğeniyorum manyak bi olay abi yaa!Adamlar aşmış resmen!

Nedim:(Anime demek istedi herhalde.Allah'ın gerzeği...Ulan bu arada niye kimse bana fikrimi sormuyor!) "Edie" de güzel bi filme benziyor.

Berke: Olum sen konuşma.Geçen bir film tavsiye ettin aldığıma alacağıma pişman oldum.Senin tavsiyen istemez...

Hürcan:Ehe... ehe...

Nedim:(Ne rezil ediyorsun beni Elif'in yanında pis herif.Sinema için borç isterken böyle demiyordun ama...Bu şerefsiz de ne sırıtıyo be!)Ne alakası var olum iyi filmdi o!
Hürcan:Dehşet gezegeni nasıl bi şey acaba?

Elif:Ayy aman ben sevmem öyle zombili mombili filmleri."Aşkın Tarifi" var ona mı gitsek.

Hürcan:Oluuur!!

Nedim:(Öööh ayıya bak!Nasıl da atladı hemen.Ben Elif'le o filme gitsem şu iki hayvan da zombi seyretsa aaah ah!)

Berke:Ne aşkı be!Baymasın şimdi.Hem meltem ile olan mevzuuma tuz basmasın.

Elif:Konuşcam o konuyu seninle, salak şey!

Hürcan:O zaman biz Elif'le "Aşkın Tarifi" ne gidelim siz de "Dehşet Gezegeni"ne çıkışta buluşuruz olmaz mı?

Nedim:(Çüüüüş!)Olur mu yav öyle.Anca beraber kanca beraber...

Berke:Olmaz öyle şey.İyi tamam gidelim.Nedim sen biletleri alsana.Biz de mısır falan alalım.

Nedim:(Nee ulan ben sonra paraları nasıl isteyecem geri.Çok pis bir durumdur o!)Tamam.Gerilerden alırım ama...

(Biletler alındıktan sonra)

Nedim:(Kırk milyon bayıldık.Şimdi nasıl isterim parayı geri?Allah'ım ne güç bir işmiş.Ne yapsam acaba.En iyisi işi espriye vurmak...) Hadi toslayın bakalım paraları. Ehe.. ehe... (Eyvaah çok ayıca oldu ulan!)

Berke: Ben de bozuk yok sonra anlaşırız...

Nedim: (Yalancının...)

Elif: Ne kadar?

Nedim:(Senin paran burda geçmez desem mi acaba?O zaman şu herif de vermezse.Öööf öf!) Şeey on...

Elif: Buyur teşekkür ederim

Nedim: (Sana değil on milyon, on trilyon feda olsun canım!) -Kafayı sallar-

Hürcan: Yaa bende ellilik var.Var mı bozuğun?

Nedim: (Hay ben senin!Şimdi kızdan aldık.Biraz kalender gözükelim.)Önemli değil canım sonra verirsin. (Canın çıksın emi!)

Berke: Hadi o zaman girelim.Arkadan aldın değil mi?

Nedim: (Senin arkandan bi alacam şimdi!Nasıl alacam bu parayı ben?) Hı hı güzel yer.

-Salona girerler-

Berke:Ben köşeye geçeyim.Gel Elif!

Hürcan: B en de şöyle geçeyim...

Nedim:(Hüoop ne oluyo lan kızı ortanıza aldınız!...)

-Film arası-

Berke:Ulan bu ne be!Ne biçim film bu.

Hürcan:Yoo bence iyi gidiyor

Nedim:(Ulan bunun gözü de hep Elif'te.Filmde komik bi şey olunca direkt ona bakıyor.Sanki espriyi o yapmış gibi.Du bakalım...)Sence nasıl Elif?

Elif:İyiii .Bitsin bakalım ne olacak?

Nedim:(Yavv film arasında kime bu soruyu sorsam aynı cevabı veriyor.Sorun bende herhalde.) İyi gidiyor bence ya!Duygusallık da var şey de... (Neyde lan?!.. Ne desem?) Mutluluk da.
Elif: Ben bi lavoboya gideyim.

Hürcan: Ben de gitçem ama sizinkine değil! Hahhah ha!

Nedim: (Bu ne be! Neyse dravdan ben de sırıtayım ayıp olmasın)Ihı ıhı ben de gideyim bari.

-Tuvalette-

Nedim:(Yav bu Hürcan iti Elif'e mi yazıyor acaba?Yok lan ne yazacak.Elif ne yapsın onun gibi adamı.Hem bir iki kez de göz gze geldik.Ehe.. ehe... mutluyum lan! Yav saçım pek de güzel olmamış mı be?Biraz ıslatalım...Haydaa iyice bozuldu... Biraz daha ıslatsak... Off! Olmuyor be!.Hay ben senin gibi saçın...)

-5dakika sonra-

Berke:Nerde kaldın lan?Film başlıyacak

Nedim:Merak etme canım deliğe düşmedim! Ehe.. ehe...(Güldü mü, güldü mü...?)

Hürcan:Saçın öyle demiyor ama!Hahh hah ha...

Elif: Hi hi hi...

Nedim:(Şimdi güldü.Hayın kadın!Hürcaan Hürcan bak üstüme oynama!)Heh heh çok komik.Hadi geç kalcaz.

-Filmden sonra-

Berke: Amman ne güzel bitti.Herkes mutlu mesut.Abi uyumamak için kendimi zor tuttum.Kim gidelim dedi bu filme?

Elif:Berkeee ben dedim ne olmuş? Tamam sonunu ben de beğenmedim ama çok da kötü değildi bence.

Hürcan: Bence de Elif.Öyle tırt zombi mombi filmi gibi değil.İnsanın yüreğine işilyor film.

Nedim: (Yav ben fena etkilendim filmden...Elif'e aşık oluyorum giderek)Bence de!

Elif: Sen ne diyorsun Nedim?

Nedim: (Bence film insanların sadece kendileriniş düşünmeyip başkalarının da sorumluluğunu alma güdüsünü işleyip en büyük sorumluluğun da aşk olduğunu ve bundan kaçış olmadığını, farklı mizaçlara sahip insanların aşk sayesinde birbirlerini tamamladığını anlatıp küçük bir kızın dramını hikayeye paralellik oluşturacak bir biçim de harmanlıyor.Ama ne yazık ki Holivuudvari bir sonla bitirerek bir nebze filmin içeriğine gölge düşürüyor...) İyidi bence ya..!

Berke:Bu herifin beğendiği filmden hayır gelmez hacım.Gitti param.

Nedim: (ParaM mı? Kimin parası ulan!)

Elif: Neyse ya! Ne yapçaz şimdi Berke?Bi yere oturalım mı? Seninle şı Meltem olayını konuşayım bakalım.

Hürcan: Yeni bir yer açılmış orada otururuz.

Berke: Ya bırak şu kızı be! Neyse gidelim bakalım.Nedim sen de geliyor musun?

Nedim: (Ne biçim soru bu şimdi? Zaten beraber değil miyiz?Gelmemi istemiyor mu acaba?) Bilmem gelsem mi ki?Nereye gidiyorsunuz?

Berke: Bilmiyorum abi.İstiyorsan gel

Nedim: (Senden icazet mi alacam lan!Gidecem işte. Filmin de gazı var zaten.Hadi oğlum Nedim!) Gelcem...!!!

Elif: O da geliyor muymuş?

Berke: Hııı...

Hürcan: Gidelim o zaman hadi...

-Yolda-

Hürcan:Eee Elif sen aşkın tarifini yapabiliyor musun şimdi?

Elif:Yaa Hürcan nerden çıktı bu soru şimdi? Hi hi...Kankam biliyor ona sorsana..

Berke: Sana sordu kızım söylesene

Elif: Yaa üniversitenin ilk yılında ben köpek gibi aşık olmuştum.Gözüm başka bir şey görmüyordu...

Hürcan: Eee..?

Elif: Bir yerden sonra tıkandı ilişki yaa.Yürütemedik ne yapalım.Çok feci üzüldüm ama.Berke şahit hepsine.Yenisine bayaa uzun bi süre hazır hissedemedim...

Hürcan: Şimdi yani kalbin...

Elif: Boş.. boş... Hi hihi hi...

Nedim: (Vay be! Kalbi boşmuş.Bu hıyar da ne göz möz kırpıyor anlamadım.Kızlar ne yapsın bunun gibi kıroları?)

Hürcan: Ben de bağlanacak birisini bulamadım biliyor musun?

Nedim: (Bize ne lan! Bu ikisi de kızı ortalarına alıp önden önden gidiyorlar.Bari aralarına girip bi şey diyeyim.Böyle olmayacak...) Filmdeki kız ne tatlıydı di mi? Little Miss Sunshine'da da oynuyordu.

Elif: Öyle mi hımmmm... Doğrudur...

Hürcan: İnsan böyle uzun soluklu bir ilişkiden çıkınca sudan çıkmış balık gibi oluyor değil mi?

Elif: Öyle Hürcancım ama ne yapçaksın. Layf goos on! yani...

Hürcan: Öyle Elifcim öyle... Kiip on living bi yerde di mi?

Elif: Evet. Hi hih ihih...

Nedim:( Allah'ım gülmek ne kadar da yakışıyor.Melek gibi...)

Berke:Hacım daha gelmedik mi? Bacağım kopacak

Hürcan:Geldik geldik!Elif'i yormak istemeyiz.

Elif: Vaay be amma da centilmensin sağol haha..

-Kafede-

Berke: Çok yoruldum yav.Elif ayakkabımı çıkarayım da şu ayaklarımı ovsana!

Elif: Hayvansın diyorum başka bi şey demiyorum Berke!

Hürcan:Nasıl bi yer.Beğendiniz mi? Şeyy bu arada Elif telefon numaran neydi?

Elif: Aa yok mu sen de? Veriyim. Sıfır beşyüz otuz iki...

Nedim: (Allah'ım ben niye filmdeki adamlar gibi olamıyorum.Direkt olarak söyleyebiliyor sevdiğini...)

Hürcan:Dur ben seni çaldırayım.

Nedim: (Hem benim ne eksiğim var ki? Sonuçta herkesin yaptığı bir şey.Normal bi şey yani...)

Hürcan: Araşırız artık.

Elif: Peki.Hi hi hiii..

Nedim: (Zaten "İstediğini Söyleyebilmenin 62 Yolu" kitabında da öyle demiyor mu? İstediğinizi söyleyin diye...)

Elif: Bu saçları yapmak zor olmuyor mu ya? Böyle dik dik.

Hürcan:Valla yarım saatimi alıyor.Senin saçının rengi de çok hoş...

Nedim: (Yani bissürü sevgili var.Onlar yapıyor ben niye yapamıyım..?)

Elif:Sağol Hürcan beğendin demek.

Hürcan: Beğenmek ne kelime bayıldım... bayıldım...

Elif: Hi.. hi.. hii deli şeyy...

Berke: Beyler garson geldi. Ne içiyorsunuz?

Elif:Ben ananas suyu alcam

Berke: Ben kola alayım.

Hürcan: Ananas suyu iki oldu.

Berke:Sen ne alacan lan?

Nedim: (Söyleyebilememem için hiç bir neden yok ki?)

Berke: Aloo Nedim!!

Nedim: (Hem kaybedecek bi şeyim de yok...)

Hürcan: Herif uçtu he.Hah hah haah

Nedim: (Yeter be yeter!! Benim Berkeyle Hürcan dan ne farkım var be!Yeteeer!)

Berke:Sağır mı oldun lan?

Nedim:( Ben de bir bireyim Benim de herşeye hakkım var. Yettiyse yetti be!!!)

Elif: Nedim iyi misin?

Nedim:ELİF BEN SANA AŞIĞIM!!!SENİ SEVİYORUM!!!!!

Berke:.........................

Hürcan:..........................

Elif:BEN DE SENİ SEVGİİİLİM!!!!!!




(Diye bitirmek çok isterdim inanın ki.Ama maalesef hayat böyle değil.Artık sonunu getirmek size kalmış.Ama tahmin etmek zor değil.Hürcan: "Laan ne gerizekalı bir herifmiş" diye dalga geçer.
Berke:"Oğlum ne abazan adamsın seni kızlı ortamlara getirmemek lazım" diye kızar.Elif arkadaşlarına: "Ya kızlaaar geçen kankamla sinemaya gittik.Başıma bi şey geldi OHA falan oldum" diye anlatır.Yani bize her zaman söylenen "Sevdiğini söylemekten çekinme" sözü yalan olmuş olur.Sevmeyi sevilmeyi aramak salakça bir hareket olmuş olur.İnsan bazen doğuştan şanssız olabilir.Ama şansını arama isteği hiç bir zaman kimsenin zaafı olmaz, olamaz.O zaman demeliyiz ki "Sen sevgini söyle arkadaş.Sevmeyen sevmesim!!!")




Hiç yorum yok: